Bu alan siz değerli ziyaretçilerimizi bilgilendirmek amacıyla hazırladığımız blogları bulabilirsiz.Blog’umuzu takip ederek güncel gelişmelerden haberdar olun! *Bloglar alanında uzman yazar ve kişiler tarafından yazılmaktadır.
Tüm Bloglar21. yüzyılda dünyamızda her gün hızlı bir değişim ve gelişimlere tanık olmaktayız. Yaşantımızda yeri olmayan, daha önce hiç kullanmadığımız yeni ürünler veya kullandığımız ürünlerin geliştirilmiş çeşitleri, her geçen gün daha fazla karşımıza çıkmaya başlamıştır. Ulaşım ve haberleşme teknolojilerindeki gelişim, ekonomik büyüme, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetin artması, yaşam kalitesinin yükselmesi gibi küresel düzeyde meydana gelen değişimler de bu ürünlerin hızla yayılmasını artırmaktadır. Bu yüzden, küreselleşen dünyada ülkeler, rekabetle baş edebilmek, daha iyi bir konuma gelebilmek, refah düzeyini artırmak ya da en azından mevcut durumlarını koruyabilmek için değişim ve gelişime ayak uydurmak zorundadır.
Etik konusunda zaman zaman görüş ayrılıkları yaratan tartışmalar olabilmektedir. Bu durum beklendik, aynı zamanda olması gereken bir durumdur. Çünkü etik, kesin ve somut çözümlerden çok, çoğu zaman kişisel inanç ve değerlere dayalı bir düşünme şekli olarak görülür. Etik kurallar, mesleğin üyelerinin genel olarak kabul ettiği etik ilkeler dizisidir. Bu kurallar; meslek üyesinin mesleğine, mesleksel örgütüne, meslektaşlarına, hizmet verdiği ve işbirliği yaptığı bireylere ve kendine karşı sorumluluklarını öngörür. Etik kurallar ile yasalar birbiriyle yakından ilişkilidir. Meslekî etik kurallara dayanan mesleksel örgütler, meslek onuruna, mesleğin geleneğine ve uygulamasına aykırı girişim ve eylemle¬ri, meslek üyesini eleştirerek ya da bazı ülkelerde olduğu gibi meslekten uzaklaştırarak yaptırım uygularlar (Demir & Oğuz, 1999; Özgür, 1995). Böylece bu tür davranışlar önlenir ve mesleğin toplumdaki saygınlığı korunmaya çalışılır. Yasalar ise dayanağını etikten alarak insanların ve kurumların genel sorumluluk, hak, yetki ve görevlerini belirtir. Eylem ve davranışlar bu sınırları zorladığında, cezai hükümler getirilerek, maddi yaptırım gücü yoluyla düzenleme sağlanır.
İstanbul İntravenöz (IV) kateterler, sıklıkla damar içi sıvı tedavisi, parenteral beslenme, ilaç uygulamaları, kan ve kan ürünlerinin uygulanmasında kullanılmaktadırlar. Literatürde IV kateterlerin başlıca uygulanma nedenini damar içi sıvı tedavisinin (infüzyon) oluşturduğu ve hastaneye yatan bireylerin %80’ine, yatışları sırasında en az bir kez IV sıvı tedavisi uygulandığı bildirilmiştir (Tager ve ark. 1983).