GELİŞİM KURAMLARI

GELİŞİM KURAMLARI

Çocukların gelişimi ve bu sürecin doğası konusunda hemen hemen hepimizin çeşitli varsayımları vardır. Kimi zaman “Armut dibine düşer” veya “Yedisinde neyse yetmişinde de odur” gibi atasözleri ile kimi zaman da “Ağaç yaşken eğilir” ya da “Ne ekersen onu biçersin” gibi atasözleri ile bu varsayımlarımızı dile getiririz. Atasözleri ile dile getirilen bu varsayımlar aslında insanlığın binlerce yıllık macerasında elde ettiği deneyimler sonucunda ortaya konulmuş tespitlerdir. Bu tespitlerin bilimsel düşünce süzgecinden geçirilerek gelişimin
sistematik olarak açıklanmasına temel olacak şekilde ortaya konulması çabası gelişimi açıklamaya yönelik gelişim kuramlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Önceleri çocuğun yetişkinin bir kopyası olduğuna yönelik inanışlar baskındı. Önoluşçuluk
olarak adlandırılabilecek olan bu yaklaşım çocuğun yetişkinlikte sahip olacağı özelliklerle
dünyaya geldiği düşüncesini temel alıyordu. Bu yaklaşımın baskın olduğu ortaçağ dünyasında
çocuklar yetişkinler gibi giydirilir ve yetişkinlerin katıldığı etkinliklere dahil edilirdi. Daha sonraları sanayileşme ve aydınlanma çağı ile birlikte çocukların gelişimleri ve yetişkin hayatına hazırlanmaları için gereken entelektüel birikimin ve bu birikimin aktarılması için gerekli olan sürenin uzaması ile birlikte çocukluk ve ergenlik döneminin anlaşılması için daha fazla gözlem yapılması ve varsayımlar geliştirilmesi ihtiyacı ortaya çıktı.

Bu değişim süreci ile birlikte çocuğun gelişiminde doğuştan getirilen özellikler yanında çevrenin de etkili olduğuna yönelik ilk yaklaşımlar ortaya çıkmaya başladı. Örneğin, 17 yüzyıl
düşünürlerinden John Locke (1632-1704) gelişimde çevrenin etkili olduğunu iddia eden kuramcıların öncüsü olarak kabul edilir. Locke öğrenme ve öğrenme sürecinde ödül ve cezanın
etkisine yönelik varsayımlar geliştiren ilk düşünürlerdendir. Gelişimle ilgili diğer bir yaklaşım da gelişim örüntüsünün başlangıçta belirli olduğu yönünde bir iddiaya sahip olan dönemler yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre gelişim birbirini takip eden ve sırası değişmeyen dönemler halinde gerçekleşir. Bu yaklaşımı savunan kuramcıların öncüsü 18 yüzyılda yaşamış
olan Jean-Jacques Rousseau’dur (1712-1778). Rousseau gelişim ve çocuk yetiştirme ile ilgili görüşlerini The Social Contract ve Emile isimli iki kitabında ayrıntılı olarak anlatmıştır.

Gelişim kuramlarına genel olarak bakıldığında gelişimin doğasının doğuştan belli olduğunu
kabul eden doğuştancı kuramlar ve gelişimde öğrenmenin etkili olduğunu iddia eden çevreci kuramlar bulunduğunu görüyoruz. Yine benzer şekilde bir yanda gelişimin dönemler
olarak adlandırılan ve birbirinden niteliksel olarak farklı çeşitli aşamalarla gerçekleştiğini
iddia eden ve çevresel etkilerden çok olgunlaşmaya ağırlık veren dönem kuramcıları bulunurken
diğer yanda gelişimin nicel birikimlerin bir ürünü olduğunu iddia eden öğrenmeyi ve eğitimi gelişimin itici gücü kabul eden kuramcılar bulunmaktadır.

Gelişimin farklı alanları kapsadığı göz önüne alındığında farklı kuramların farklı gelişim alanları üzerinde odaklandığı görülmektedir. Örneğin Piaget'nin gelişim kuramı bilişsel gelişim
üzerinde odaklanırken Kohlberg’in kuramı ahlak gelişimi üzerinde odaklanmaktadır. Benzer şekilde, Freud kişilik gelişiminin psikoseksüel boyutu üzerinde odaklanırken Ericson psikososyal boyutu üzerinde odaklanmaktadır. Öte yandan gelişimin öğrenme sonucunda gerçekleşen davranış değişikliklerinin bir sonucu olduğunu iddia eden davranışçı kuramlar ise gelişimle gerçekleşen genel değişim üzerinde odaklanmaktadır.

Bu kitapta, çocuk gelişimi alanında gelişimi sistematik bir şekilde açıklamak için yaygın olarak referans alınan kuramcıların geliştirdikleri kuramlar ele alınacaktır. Toplam olarak 11 bölümden oluşan kitabımızda on bir farklı gelişim kuramı açıklanmaya çalışılacaktır. Bölümler genel olarak kuramcının biyografisini içeren bir kısım ve sonrasında da kuramın genel olarak kapsamını ve gelişimle ilgili iddialarını içeren kısımlardan oluşmaktadır. Bu kitapta aşağıdaki sıra ile ele alınacaktır:

Birinci Bölümde, çocuk gelişimi alanının öncülerinden olan Arnold Lucius Gessell’in (1880-1961) Olgunlaşma Kuramı ele alınmıştır.

İkinci Bölümde, modern psikolojinin kurucularından birisi olarak kabul edilen Sigmund Freud’un (1856-1936) Psikoseksüel Gelişim Kuramı ele alınmıştır.

Üçüncü Bölümde, psikanalitik yaklaşımın önde gelen isimlerinden birisi olan Erik Homburger
Erikson’ın (1902-1994) Psikososyal Gelişim Kuramı ele alınmıştır.

Dördüncü Bölümde, çocuklardaki düşünce süreçleri ile ilgili bir kuram ortaya koyan ilk araştırmacılardan olan Jean Piaget’in (1896 - 1980) Bilişel Gelişim Kuramı ele alınmıştır.

Beşinci Bölümde, erken yaşlarda yaşama veda etmesine rağmen arkasında çocuk gelişimine
ve eğitimine ilişkin çok önemli görüşler bırakan Lev Semyonovich Vygotsky'in (1896-1934) Sosyo-Kültürel Gelişim Kuramı ele alınmıştır.

Altıncı Bölümde, ahlak gelişimi konusundaki kuramını geliştirirken iddialarını dünyanın farklı ülkelerinde yaptığı amprik çalışmalarla desteklemeye çalışan Lawrence Kohlberg’in (1927-1987) Ahlak Gelişimi Kuramı ele alınmıştır.

Yedinci Bölümde, öğrenme süreçlerini tanımlayan çalışmaları ile gelişim ve öğrenme alanlarına önemli katkılar sağlayan Ivan Petroviç Pavlov’un (1849-1936) Klasik Koşullanma Kuramı ele alınmıştır.

Sekizinci Bölümde, edimsel koşullanma yoluyla öğrenmenin yaşamımız ve gelişimimiz üzerindeki etkilerini sistematik bir şekilde ortaya koymaya çalışan Burrhus Frederic Skinner’in
(1904- 1990) Edimsel Koşullanma Kuramı ele alınmıştır.

Dokuzuncu Bölümde, bilişsel psikolojinin yaşayan önemli kuramcılarından birisi olan Alber Bandura’nın (1925- ) Sosyal Öğrenme Kuramı ele alınmıştır.

Onuncu Bölümde, İngiliz psikolog Edward John Mostyn Bowlby (1907-1990)   tarafından geliştirilen ve kanadalı gelişim psikoloğu Mary D. Salter Ainsworth (1913-1999) tarafından genişletilen Bağlanma Kuramı ele alınmıştır.

Son olarak, Ön Birinci Bölümde, gelişim ve öğrenme alanına önemli katkılar sağlayan Urie Bronfenbrenner’in (1917-2005) Bağlanma Kuramı ele alınmıştır.

Doç. Dr. Özcan DOĞAN

16x24 cm., 1. Hamur Kağıt, Renkli, 216 sayfa
ISBN 978-605-9877-68-8

EDİTÖR
Doç. Dr. Özcan DOĞAN
YAZARLAR
Prof. Dr. Ramazan ARI
Dr. Öğr. Üyesi Aygen AYVALI ÇAKMAK
Dr. Öğr. Üyesi Elif YILMAZ
Dr. Öğr. Üyesi Gökhan KAYILI
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet TORAN
Dr. Öğr. Üyesi Miray ÖZÖZEN DANACI
Dr. Öğr. Üyesi Özden KUŞÇU
Dr. Öğr. Üyesi Özge PINARCIK
Dr. Öğr. Üyesi Özlem GÖZÜN KAHRAMAN
Dr. Pelin ERDEM ÇEVİKBAŞ
Arş. Gör. Burcu BÜLBÜN AKTI
Arş. Gör. Ezgi AKINCI DEMİRBAŞ