ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE KAYNAŞTIRMA

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE KAYNAŞTIRMA

ailelerinin eğitsel, gelişimsel, sosyal, sağlık, beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılayarak, yetersizliği olan çocuğun normal gelişim gösteren akranlarıyla arasındaki gelişim farklılığını en aza indirmeyi hedefleyen bir uygulamadır. Erken çocukluk döneminde kaynaştırma ise, bu dönemdeki özel gereksinimi olan çocukların, sınıf öğretmenlerine destek özel eğitim hizmetleri sağlanması koşuluyla, akranlarıyla birlikte genel eğitim sınıflarında eğitim aldıkları özel eğitim uygulamasıdır. Kaynaştırma eğitimi özel gereksinimi olan bireylerin sosyal, psikolojik ve akademik anlamda toplumla uyumunu sağlayan oldukça etkili bir eğitim çeşididir.
Son yıllarda yapılan pek çok araştırmada, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan, “çocuğun yüksek yararı” ilkesi bağlamında; çocuğa ve öğretmene destek hizmetlerin verilerek, çocuğun bireysel ihtiyaçları doğrultusunda gerekli önlemlerin alındığı, uyarlamaların yapıldığı, özel gereksinimi olan çocukların akranlarıyla birlikte genel eğitim okullarında eğitim görmeleri ilkesinin temel alındığı kaynaştırma eğitiminin önemi ve faydaları üzerinde durulmaktadır. Özel gereksinimi olan bireylerin akranları ile birlikte eşit koşullarda eğitim almaları, bağımsız bir şekilde yaşamlarını devam ettirerek toplumla bütünleşmelerinin sağlanabilmesini vurgulayan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Çocuk Hakları Bildirgesi gibi uluslararası sözleşmelere ek olarak, ülkemizde de başta anayasamız olmak üzere özel eğitimle ilgili çıkarılan birçok yasal düzenleme yapılmıştır. M.E.B. 2013 Okul Öncesi Eğitim Programında da erken çocukluk dönemindeki özel gereksinimli çocukların akranları ile birlikte eşit şartlarda eğitim aldıkları kaynaştırma eğitiminin önemi üzerinde durulmaktadır.
Tüm dünyada önemi her geçen gün giderek daha da farkına varılan erken çocukluk eğitimi, ülkemizde de önemle üzerinde durulan bir konu olmasına rağmen, erken çocukluk dönemindeki özel gereksinimi olan çocukların eğitimi ile ilgili uygulamalar incelendiğinde, yasal mevzuatın oldukça yeterli olmasına karşılık, uygulamada birçok problem yaşandığı aşikardır. Erken çocukluk döneminde kaynaştırma uygulamalarında yaşanan sıkıntıların temelinde, başta okul öncesi öğretmenlerinin özel gereksinimi olan çocukların eğitimi hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamaları ve buna bağlı olarak sınıflarında yaşadıkları farklı problemlerden ötürü, bu çocukların genel eğitim sınıflarında akranları ile birlikte eğitim almaları konusundaki olumsuz tutum ve davranışları vardır.
Şüphesiz, özel gereksinimi olan çocukların normal gelişim gösteren akranları ile birlikte eğitim aldıkları kaynaştırma eğitimi, bu çocukların sadece okul öncesi eğitim sınıflarına fiziksel olarak yerleştirilmeleri anlamına gelmemektedir. Öncelikle okul idaresi başta olmak üzere sınıf öğretmeninin özel gereksinimi olan çocuklar ile ilgili bilgi sahibi olmaları, olumlu tutum ve davranış sergilemeleri kritik öneme sahiptir. Ayrıca özel gereksinimli çocuğu olan ailelerin de aile eğitimi ve aile katılımı çalışmaları ile çocukları ile ilgili bilgilendirilmeleri nitelikli bir kaynaştırma eğitimi açısından çok önemlidir. Bu bağlamda, erken çocukluk dönemindeki çocuklara eğitim verecek olan öğretmen adayları ve öğretmenlerin özel gereksinimi olan çocukların kaynaştırma eğitimi ile ilgili donanımlı olmaları şarttır.

kaynaştırma eğitimi konuları ele alınarak, 2013 Okul Öncesi Eğitim Programında her bir yetersizlik türü için belirtilen uyarlama çalışmaları dikkate alınmış, öğretmenlerin günlük eğitim akışlarındaki etkinlikleri planlarken kullanabilecekleri etkili öğretim yöntem ve tekniklerinden, sınıfın fiziki koşullarında ve materyal seçimlerinde dikkat etmeleri gereken ve aile eğitimi, aile katılımı çalışmalarını planlarken dikkat etmeleri gereken noktalardan bahsedilmiştir. Bu bağlamda kitabımız, erken çocukluk dönemindeki özel gereksinimi olan çocukların geleceğe hazırlanmasında kritik öneme sahip olan öğretmenler ve öğretmen adayları olmak üzere, bu çocukların gelişimlerinin desteklenmesinde temel role sahip olan ailelerine de kaynak kitap niteliği taşımaktadır.
Kitabımızın hazırlanmasında, ekip ruhu ile işbirliği yaparak, bilgileri ile katkıda bulunan, farklı üniversitelerde görev yapan 18 öğretim elemanın her birine ayrı ayrı emeklerinden dolayı teşekkür ederim. Ayrıca bu kitabın editörlüğünü yapmam için teklif getirerek beni onurlandıran ve kitabımızın hazırlık aşamasında her türlü desteği veren HEDEF Yayıncılık genel müdürü Sayın Uğur Hakkı CANBAZ’a şükranlarımı sunarım. Akademik hayata başladığım günden bu güne kadar her daim yanımda olan, manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve kitabımızın hazırlanmasında bilgi ve deneyimleri ile katkıda bulunan sevgili arkadaşım Doç. Dr. Zeliha YAZICI’ya ayrıca minnet ve teşekkürlerimi sunmak isterim. Kitabımızın düzenlenmesinde ihtiyaç duyduğum her an desteğini esirgemeden bana yardımcı olan Doç. Dr. Nihat BAYAT ve Öğr. Gör. Muhsin YÖRÜK’e de teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca kitabımızın hazırlanması sürecinde sabırla beni destekleyen, motive eden ve her zaman yanımda olan sevgili eşim Fatih Volkan YÜKSEL’e ve biricik yavrularım Efehan, Metehan ve Ecehan’a ve beni bugünlere getiren, her konuda beni destekleyen, yanımda olan rol modelim biricik annem ve babama da ayrıca sonsuz teşekkür ederim.
EDİTÖR
Dr. Öğr. Üyesi Begümhan YÜKSEL
Eylül, 2019

16x24 cm., 1. Hamur Kağıt, Renkli, 344 sayfa

ISBN 978-605-9877-95-4

Dr. Öğr. Üyesi Begümhan YÜKSEL
Yazarlar
Dr. Öğr. Üyesi Begümhan YÜKSEL, Dr. Öğr. Üyesi Hatice DEVECİ ŞİRİN
Dr. Öğr. Üyesi Rıdvan KARABULUT, Öğr. Gör. Dr. Raziye GÜNAY BİLALOĞLU
Öğr. Gör. Alper Yusuf KÖROĞLU, Öğr. Gör. Burcu Sultan ABBAK KAÇAR
Öğr. Gör. Celil ATASEVER, Öğr. Gör. Ceren KOCA, Öğr. Gör. Cihan YILDIZ CANPOLAT,
Öğr. Gör. Emre BOZDEMİR, Öğr. Gör. Esra AĞYAR, Öğr. Gör. Habibe ÇALIŞKAN,
Öğr. Gör. Mehmet Enes SAĞAR, Öğr. Gör. Mehmet Oğuz GÖLE, Öğr. Gör. Muhsin YÖRÜK
Öğr. Gör. Ömer SAMSUNLU, Öğr. Gör. Uygar BAYRAKDAR, Öğr. Gör. Ümmügülsüm ÜNLÜ